Esere Tecavüz Sebebi ile Üç Kat Tazminata Hükmedilmesi

Ekim 19, 2020

Bu yazımızda bir fikir ve sanat eserine tecavüz edilmesi halinde mahkemece üç kat yerine iki kat tazminat verilmesinin doğru olmadığını savunan Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 30.05.2017 tarihli ve 2015/14042 E ve 2017/1973 K sy kararı incelenmiştir.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bulunan eserlere bir tecavüzün varlığı halinde eser sahibinin hakları  Kanun’un 66.maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 66.maddesine göre Mânevi ve malî hakları tecavüze uğrayan eser sahibi tecavüz edene karşı tecavüzün ortadan kaldırılmasını dava edebileceği gibi 68. maddesinin 1. fıkrası ile eser sahibinin kendisinden yazılı izin almadan eserini işleyen ve çoğaltanlardan “bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını” isteyebileceği düzenlenmiştir..

Esere Tecavüz Üç Kat Tazminat

Aynı Kanun’un 66/3. maddesi gereğince mahkeme, mali haklara tecavüz halinde, “tecavüzün şümulünü, kusurun olup olmadığını, varsa ağırlığını” takdir etmek durumunda bulunduğundan ve BK’nun 43/1 maddesi de bu yetkiyi desteklediğinden, davaya konu olayda talep edilebilecek “en çok üç kat fazla ” tazminatı, tecavüzün şümulüne ve kusurun ağırlığına göre belirlemek yetkisi mahkeme hakimine aittir.

Fikri hakkın ihlal edilmesi hâlinde açılabilecek tazminat davaları ise FSEK m. 70 hükmünde düzenlenmiştir. Bu hükmün ilk fıkrası manevi hakların ihlali hâlinde manevi tazminat istenebileceğini düzenlerken ikinci fıkrada mali hakların ihlali hâlinde haksız fiil hükümlerine göre tazminat talep edilebileceği öngörülmüştür. İlgili maddenin son fıkrası ise vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan kârın devri talebine ilişkin bulunmaktadır.

FSEK m. 70/I hükmü uyarınca “Manevi hakları haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir. Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline de hükmedebilir.”. Görüldüğü üzere hüküm, manevi hakların ihlal edilmesi hâlinde manevi tazminat talebini düzenlemiş bulunmaktadır. Buna karşın, manevi hakların ihlal edilmesi hâlinde oluşabilecek maddi zararın tazmini genel hükümlere göre de istenebilecektir

  • Üç Kat Tazminat ile İlgili Emsal Yargıtay Kararı

Ancak üç kata kadar tazminat konusunda hakimin takdir hakkı olup olmadığı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 30.05.2017 tarihli ve 2015/14042 E ve 2017/1973 K sy dosyasına konu olan dava dosyasında tartışılmıştır.

Davaya konu olan olaylarda;

Davacı vekili; müvekkilinin ressam olduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait “…” isimli resmi müvekkilinin bilgi ve izni olmadan tüm reklam afişlerinde, fabrika satış mağazalarında, satış mağazalarında ve internet ortamında kullanmakta olduğunu, ayrıca davalının resmi izinsiz kullanmasının yanında, resim üzerinde müvekkilinin izni olmaksızın değişiklik yaptığını ve bu suretle müvekkili ile resim arasındaki bağın da zedelenmiş olduğunu, davalının tüm bu eylemlerin müvekkilinin mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek davalı tarafından kullanılan resmin kopya olduğunun tespiti ve tecavüzün ref ini, …’in 68. maddesi uyarınca şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın ve…’in 70 /1 maddesi uyarınca 15,000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ayrıca hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19.06.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 247.902,00 TL olarak ıslah etmiştir.

Üç Kat Tazminat

Davalı vekili; müvekkili şirketin reklam afişinin 10/05/2010 tarihinde dava dışı başka bir şirket tarafından tasarlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu yağlı boya resminin “güzel sanat eseri” olduğu, eserin sahibinin hususiyetlerini taşıdığı, davalı şirketin davacıya ait esere sucuk satan bir adam figürü ekleterek ticari reklam ve afişlerinde davacının eserini ticari amaçlı olarak kullandığı ve eser sahibinin mali ve manevi haklarını ihlal ettiği, davalının eseri 10.05.2010 tarihinden dava tarihine kadar kullanımının aylık olarak belirlenen rayiç bedelin 82.634,00 TL olduğu, davalı şirketin Türkiye çapında tanınmış ürünleri ve sadece bir sucuk ürününe dair olarak bu resmin kullanıldığı hususları da dikkate alınarak takdiren belirlenen rayiç bedelin iki katı maddi tazminatın hakkaniyete daha uygun olacağı gerekçesiyle…’in 68. maddesi uyarınca rayiç bedel olarak belirlenen 82,634,00 TL’nin takdiren iki katı olan 165,268,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, taraflar arasında farazi sözleşmenin bulunması sebebiyle tecavüzün ref’i talebinin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.

Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir.

– Üç Kat Tazminat Verilmemesi Sebebi ile Yargıtay’ın Bozma Kararı

Dosyayı inceleyen Yargıtay 11.Hukuk Dairesi diğer iddiaların yanısıra

  • Eserin internet ortamında ve bilboardlarda kullanıldığının ispat edilemediği için bu yönden kararı bozmuştur.

Ayrıca Yargıtay kararda üç kat yerine iki kat tazminat verilmesini de eleştirerek bozma gerekçesi yapmıştır. Bozma kararında da belirtildiği üzere;

FSEK’nin 68/1.fıkrasındaki eser sahibinin “uğradığı zararın, en çok üç kat fazlasını isteyebilir” şeklindeki düzenleme, eser sahibinin mali haklarına tecavüz halinde gerektiğinde rayiç bedelin üç katının mütecavizden istenilebilmesi hususunda eser sahibine tanınmış bir seçeneğin kullanılması yetkisidir. Bu bakımdan, Kanun’da eser sahibine tanınan rayiç bedelin üç katı fazlasına kadar isteyebilme seçeneklerinden herhangi birisini kullanma yetkisi eser sahibi olan davacıya aittir. Mahkeme seçilen talebi değiştiremez. O halde, davacının …’nin 68/1 fıkrası uyarınca belirlenen rayiç bedelin üç katına hükmedilmesine dair talebi gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle iki katı tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ancak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin bu görüşüne karşı üyelerden birisi “Mahkemece, davaya konu eser üzerinde mali hak sahibi olan davacının Somut olayda da mahkemece bu takdir hakkı kullanılarak 2 kat tazminata hükmedilmiş olduğundan bozma ilamının ( 4 ) numaralı bendine katılmıyorum.” gerekçesi ile karşı oy kullanmıştır.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 30.05.2017 tarihli ve 2015/14042 E ve 2017/1973 K sy kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Av. Eren Evren