İstanbul Tahkim Merkezinde Yargılama Süreci

Kasım 11, 2020

İstanbul Tahkim Merkezi yargılama süreci devlet yargısından oldukça farklılık içermekle birlikte tahkim yargılamasına yabancı olmayan bir şekilde ilerlemektedir. Tahkim sürecinin getirdiği hız, kolaylık ve özel hissettirtme duygusu sayesinde devlet yargısında hiç akla gelmeyen yöntemlerin İstanbul tahkim merkezi yargılama süreci içerisi içerisinde karşımıza çıkabildiğini görmekteyiz.

  • İstanbul Tahkim Merkezi Yargılama Sürecinde Usulü Zaman Çizelgesi

Devlet yargısında olmayan kurumlardan birisi de Usulü Zaman Çizelgesidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 424.maddesi uyarınca Taraflar, hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı yargılama usulüne ilişkin kuralları, bu Kısmın emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbestçe kararlaştırabilir ya da tahkim kurallarına yollama yaparak belirleyebilirler.

Bu maddeye istinaden yayınlanan İstanbul Tahkim Merkezi Kuralları’nın 27.maddesine göre; Görev belgesi düzenlenirken Tek Hakem veya Hakem Kurulu, tarafların görüşlerini aldıktan sonra bir zaman çizelgesi oluşturarak, özellikle dilekçelerin verilme tarihi, duruşma tarihi ve uygun gördüğü diğer usuli işlemlerin tarihlerini belirler.

Seri Yargılama Usulünün uygulandığı davalarda kuralın 4.maddesine göre Tek Hakem seçildikten veya tayin edildikten sonra 7 gün içerisinde usulü zaman çizelgesini hazırlayıp taraflara bildirecektir.

Tahkim Yargılama Zaman Çizelgesi

Tahkim sürecinde düzenlenen usulü zaman çizelgesi sayesinde taraflar dilekçelerin hangi tarihlerde sunulacağını, duruşmanın ne zaman yapılacağını, en son beyanların hangi tarihe kadar verileceği ve kararın ne zaman yazılacağı gibi tahkim sürecine ilişkin tüm önemli tarihlere birlikte karar verir ve hangi işlemin ne zaman yapılacağı çok açık bir şekilde tespit edilir.

Gerekli görülen hallerde hakemlerin, tarafların da bilgisine başvurarak bu çizelgede belirlenen tarih ve süreleri değiştirme yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda yeni zaman çizelgesi hakemler tarafından 5 gün içinde taraflara ve sekretaryaya bildirilmelidir.

  • İstanbul Tahkim Merkezi Yargılama Sürecinde Tahkikatın Yürütülmesi

İstanbul Tahkim Merkezi Kurallarına göre; hakemler davanın dayanağı olan vakıaları tespit edebilmek için uygun bulduğu tüm yöntemleri kullanabileceklerdir. Özellikle tahkim yargılamasında senetle ispat kuralının çok geniş uygulanmadığı dikkate alındığında, tarafların iddialarını ispat edebilmek için her türlü yönteme başvurabilecekleri kabul edilmiştir.

Bu noktada hakemler tanık veya tanıkları dinleyebilir, tanıkların yazılı beyanları dosyaya ibraz edilebilir, uzman bilirkişi de gerek raporunun sunumu gerekse de sözlü beyanının alınması için taraflar veya hakem tarafından duruşmaya davet edilebilir.

Tahkikat kapsamında hakemler keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırabilirler. Ancak devlet yargılamasında olduğu gibi hakemlerin her davada bilirkişiye başvurma zorunluluğu yoktur. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi de 22.06.2016 tarih ve 2016/4931 E ve 2016/6886 sy kararı ile içtihat edildiği üzere Hakem heyeti, süreci yürütürken bilirkişiden rapor alıp almamakta takdir hakkına sahip olduğu gibi, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve tahlili de hakem heyetine aittir. Bu sebeple uzmanlığa da sahip olan hakemlerin bilirkişiye gitmediklerini görmek sürpriz olmayacaktır.

  • İstanbul Tahkim Merkezi Yargılama Sürecinde Duruşma

ISTAC Kurallarının 30.maddesine göre; Taraflardan birinin talebi üzerine veya gerekli gördüğü hallerde re’sen Tek Hakem ya da Hakem Kurulu, tarafları, tanıkları, bilirkişi veya uzmanları dinlemek için duruşma yapılmasına karar verebilir.

Tarafların da görüşünü aldıktan sonra Tek Hakem veya Hakem Kurulu, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden inceleme yaparak da karar verebilir.

Tahkim Yargılama

Ancak uygulamada taraflardan birisinin talebi halinde duruşma açıldığı görülmektedir.

Duruşma tarihi taraflarca tahkikata geçilmeden belirlenir ve Usulü zaman çizelgesinde gösterilir. Hakemler tarafları duruşmaya davet edeceklerdir. Ancak Usulüne uygun olarak çağrılan taraf, geçerli bir mazereti bulunmaksızın duruşmaya gelmezse Tek Hakem veya Hakem Kurulu, duruşmaya devam edebilecektir.

Duruşmalara tüm taraflar, şahsen ve/veya temsilcileri ya da vekilleri aracılığıyla katılabilir. Ancak Tarafların onayı bulunmadıkça Tek Hakem veya Hakem Kurulu, tahkim yargılaması ile ilgisi bulunmayan kişilerin duruşmalara katılmasına izin vermez.

Duruşmalar ISTAC içerisinde yer alan duruşma salonlarında yapılabileceği gibi tanık veya bilirkişilerin İstanbul dışında dinlenmesi daha kolay olacaksa duruşmalar tahkim yerinden farklı bir şehirde de gerçekleştirilebilir. Yine pandemi döneminde çok başvurulduğu üzere duruşmaların fiziken yapılması yerine online (çevrimiçi) yapılması da mümkündür.

Gerçekten de ISTAC Çevrimiçi Duruşma Esas ve Usul Kuralları’nın 2.maddesine göre Taraflardan birinin talebi üzerine veya Tek Hakem veya Hakem Kurulunun uygun görmesi durumunda, duruşma veya toplantılar video konferans veya telekonferans yöntemi ile yapılabilir.

Kurallara göre Tek Hakem veya Hakem Kurulu, tarafların ve diğer ilgililerin duruşmaya katılma imkânına sahip olduğundan ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediğinden emin olmak için gereken özeni göstermekle yükümlü olup aynı zamanda hakemlerin duruşma sırasında hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine kanaat getirmesi halinde, gerekçesini belirterek duruşmayı istediği zaman sonlandırma yetkileri de bulunmaktadır

  • Tahkikatın Sona Ermesi

Hakemler hangisinin daha sonra gerçekleştiğine bağlı olarak, kararda hükme bağlanacak konular hakkında son duruşmanın yapılmasından veya son dilekçenin sunulmasından sonra mümkün olan en kısa süre içerisinde tahkikatın sona erdiğini taraflara ve Sekretarya’ya yazılı olarak bildireceklerdir.

Tahkikatın sona erdiğine ilişkin bildirimle birlikte, kararın verileceği muhtemel tarih de belirlenecek ve taraflara ve Sekretarya’ya bildirilmiş olacaktır.

Tahkikatın sona erdiği bildirildikten sonra taraflarca artık kararda hükme bağlanacak konular hakkında yeni dilekçe sunulması veya delil bildirilmesi mümkün değildir.  Ancak istisnai durumlarda Hakemlerin talebi veya izni ile tarafların yeni beyanda bulunması ve belge sunması mümkün olabilir.

  • Talebin Arttırılması

Tahkim yargılamasında taleple bağlılık kuralı bulunmamaktadır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında yeni bir talep sonucunda bulunulabilir.

Ancak bu durumun suiistimal edilmemesi ve süreci uzatmaya yönelik olmaması gerekir. Bu sebeple Tek Hakem veya Hakem Kurulu, yeni talep sonucunda bulunulmasında gecikildiğini veya yeni talep sonucunda bulunulmasının diğer taraf için haksız bir şekilde büyük bir zorluk yarattığını ve diğer hâl ve şartları dikkate alarak, yeni talep sonucunda bulunulmasına izin vermeyebilir.

Özellikle tahkikatın bittiği bildirildikten sonra yeni bir talepte bulunulmayacağı kolaylıkla söylenebilir.

  • İstanbul Tahkim Merkezi Kurallarına Göre Tahkimin Süresi

İstanbul Tahkim Merkezi Kurallarının 33.maddesine göre; hakemlerin görev belgesindeki imzaların tamamlanmasından veya 26. maddenin 4. fıkrası uyarınca görev belgesinin onaylandığının Sekretarya tarafından bildirilmesinden itibaren 6 ay içinde karar verilmesi ve tahkim sürecinin tamamlanmış olması gerekir.

Seri Tahkim Kurallarına göre ise Tek Hakem, dosyanın kendisine havale edilmesinden itibaren 3 ay içinde uyuşmazlığın esası hakkında karar vermelidir.

Her iki kurala göre de; Tahkim süresi, tarafların anlaşmaları ile; taraflar anlaşamadıkları takdirde Tek Hakem veya Hakem Kurulu’nun talebi üzerine ya da gerekli görülen hallerde re’sen Divan tarafından uzatılabilir.

Ancak uygulamada ISTAC tarafından bu sürelerin (pandemi döneminde dahi) genellikle uzatılmadığı ve kurallara riayet edilerek tahkim yargılamasının süresi içinde bitirildiği görülmektedir.

Av. Eren Evren