Ayıplı Mal Sebebi ile Tüketicinin Değiştirme Hakkı

Haziran 1, 2020

Hepimiz kişisel ihtiyaçlarımızı sağlamak bakımından tüketim hayatının bir parçasıyız. Bu çerçevede hizmet veya mal alımı yaparız.  Özellikle teknolojinin de gelişmesiyle beraber birçok ürünü görmeden alabiliyoruz. Bu çerçevede satın alınan mallarda açık veya gizli ayıp olması halinde bu mallar ayıplı mal olarak kabul edilir ve ayıplı malın varlığı halinde tüketicin hangi haklara sahip olduğunun belirlenmesi ihtiyacı vardır.

Satış işleminin gerçekleştiği sırada malın açıkça veya örtülü olarak tüketiciye bildirilen her türlü kullanım amacına uygun olması beklenir. Satıcı, sattığı malın belirli niteliklere sahip olmamasından ve tüketicinin bu maldan beklediği faydayı azaltan veya kaldıran eksikliklerin bulunmasından hukuken sorumludur.

  • Ayıplı Mal Ne Anlama Gelir ?

Ayıplı mal, 6502 sy Kanun’un 8. Maddesinde tanımlanmıştır; tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal, ayıplı maldır.

Yine Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.”

Malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Satıcının kusuru olmasa dahi sorumlu olacağı kabul edilmiştir. Ancak tüketici, malı satın aldığı tarihte maldaki ayıbı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa söz konusu ayıba dayanarak satıcının sorumluluğuna başvuramayacaktır.

Ayıplı Malın Varlığı Halinde Tüketicinin Hakları Nelerdir ?

Ayıplı mala ilişkin tüketicinin sahip olduğu haklar 6502 sy Kanun’un 11. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre tüketici;

  • Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
  • satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
  • aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
  • imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,”

 Seçimlik haklarından birini kullanabilir. Tüketici seçimlik haklarını kullanabilmesi için öncelikle satıcıya bildirmesi yeterli olacaktır. Ancak satıcı kullanılan hakkı yerine getirmiyorsa tüketici, Tüketici Hakem Heyetine veya Tüketici Mahkemesine başvurulabilecektir.

 Eğer kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmemişse, tüketici ayıplı mala ilişkin haklarını, ayıp daha sonra ortaya çıksa bile malın kendisine tesliminden itibaren iki yıl içerisinde kullanabilir.

Ayıplı Mal

  • Tüketicinin Ücretsiz Onarım ve Yenisiyle Değişim Hakkı

 

Tüketici, malın ücretsiz onarımını isteme veya yenisiyle değiştirilmesini talep hakkını satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya karşı ileri sürebilir. Ancak üretici veya ithalatçı, maldaki ayıbın ürünün piyasaya sürülmesinden sonra ortaya çıktığını ispatlaması halinde sorumlu olmayacaktır.

Tüketici bu haklardan birini kullandığında satıcı, üretici veya ithalatçı en fazla otuz gün içerisinde yerine getirmek zorundadır.  Kanunda azami tamir süre otuz gün olarak belirlense de, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’nde neredeyse her mal grubu için bu süre yirmi iş günü olarak belirlenmiştir.

Tüketici seçimlik haklarından birini kullanmakta serbesttir. Ancak özellikle ücretsiz onarım ve yenisiyle değişim hakkının kullanılması satıcıyı bazen zor durumda bırakabilmektedir.

Bu doğrultuda, ücretsiz onarım ve değişim hakkının kullanım sınırı TKHK m. 11/3 ‘de belirlenmiştir. Buna göre bu hakların kullanılması satıcı için orantısız güçlükleri de beraberinde getirecekse tüketici, sözleşmeden dönerek bedel iadesi veya maldaki ayıp oranında bedelden indirim isteme haklarını kullanabilir.

Satıcı için orantısız güçlüklerin belirlenmesinde ise; malın ayıpsız değeri, maldaki ayıbın ne derece önemli olduğu ve diğer seçimlik haklarının kullanılmasının tüketici için sorun teşkil edip etmeyeceği gibi unsurlar dikkate alınır. Örneğin; malın tamir edilmesi, ayıpsız ürünle değiştirilmesinden daha masraflı olacaksa, tüketicinin tamirde ısrarcı olması kabul edilmeyecektir.

Yine Yargıtay konu ile ilgili bir kararında; tüketicinin satın aldığı araçta bulunan yol bilgisayarında Türkçe seçeneğin bulunmaması sebebiyle araçtan beklediği faydanın azaldığını belirtmiş ancak, tüketicinin aracın yenisiyle değişimi veya bedel iadesi talebini, taraflar arasında hak ve menfaat dengesini bozan ve TMK m.2 dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden bir durum olarak değerlendirip, diğer seçimlik hakların kullanılmasına karar vermiştir.

Tamir Hakkını Kullanan Tüketici Daha Sonra Değişim Hakkını Kullanabilir Mi?

 

Uygulamada almış olduğu ürün hatalı çıkan tüketicilerin aldıkları yere başvurdukları ve kendilerine sorulmaksızın ürünün teknik servise yönlendirilerek tamir edilmeye başlandığı görülmektedir. Özellikle henüz alalı bir hafta bile olmamız bir cihazın bozuk çıkması sebebi ile tamir edilmesi tüketiciyi mutlu etmemekte ama tamir hakkı kullanıldığı gerekçesi ile değişim veya iade talepleri reddedilmektedir.

Hemen belirtmek gerekir ki, maldaki ayıp onarım hakkının kullanılması ile giderilmiş ise, tüketicinin seçimlik hakkını kullanıp tükettiği kabul edilecek ve diğer seçimlik haklarını kullanamayacaktır.

Konu ile ilgili Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2017 tarihli vermiş olduğu E. 2015/22767 K. 2017/10057 sy kararında;

“Davacı 6502 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca ücretsiz onarım hakkını talep etmiş ve kullanmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda da vasıtada herhangi bir arızanın olmadığı test sürüşü ile anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; davacı onarım hakkını kullandığına ve seçimlik hakkını bu şekilde tükettiğine göre sonradan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine yönelik bir diğer seçimlik hakkını kullanamaz.” demiştir.

Tüketici tamir hakkını kullanmasına rağmen maldaki ayıp giderilmemiş veya malda farklı sorunlar ortaya çıkmış ise tüketici diğer seçimlik haklarını da kullanabilecektir.

Ancak tüketici diğer seçimlik haklarını kullanırken yine tarafların menfaatleri ve maldaki ayıbın niteliği dikkate alınacak ve maldaki ayıp sadece değer kaybına sebep oluyor ve tüketicinin maldan faydalanmasını tamamen engellemeyecek nitelikte ise tüketici değişim hakkının yerine, bedel indirimi hakkını kullanabilecektir.

Tüm bu sebeplerle tüketicilerin arızalı çıkan cihazları servise götürmeden önce mutlaka iki kere düşünmesi ve özellikle yeni alınan cihazlar için servise vermeden önce değişim veya iade hakkının kullanıldığını bildirmesi gerekmektedir.

  • Değişim Hakkının Kullanılması İçin Maldaki Ayıbın Niteliği Ne Olmalıdır?

 

Özellikle tüketicinin malın iadesi ile ödenen bedelin istenmesi ve malın ayıpsız mislinin istenmesi haklarının kullanılmasında maldaki ayıbın önemli ölçüde olması aranmaktadır. Ayıbın “önemli ölçüde” olmasından anlaşılması gereken; maldan beklenen faydanın sağlanamaması ve maldaki değer kaybının malın bedeline oranla yüksek olmasıdır.

Tüketici, seçimlik haklarından herhangi birini kullanmakta serbest olsa da, tüketici bakımından hakkın kullanılmasının sınırı, iyi niyet kuralları ve taraflar arasındaki menfaat dengesi olacaktır. Ayrıca, malın ücretsiz ayıpsızı ile değişim hakkının kullanılabilmesi için; hakkın kullanılması imkansız olmamalı ve TKHK m.11/3’de belirtildiği gibi satıcı için orantısızlığa neden olmamalı, satıcıdan malın değiştirmesinin beklenebilir olması gerekmektedir.

Konu ile ilgili Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 13. HD., E. 2016/10529 K. 2019/1138 T. 5.2.2019 E sy kararında

6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi yapıldığı gibi yine Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmü ile de “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup, birbirini tamamlayan bu iki hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyi niyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyi niyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara uğramasının da önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

 gerekçeleri ile dava konusu otomobilin ayıplı olduğu kabulü yapılmış ve ancak ücretsiz değişim talebinin hakkaniyete ve iyi niyet kurallarına uygun düşmeyeceği” demiştir.

  • Tüketici Seçimlik Haklarını Teslimden Sonra İki Yıl Geçse Bile Kullanabilir Mi?

 

6502 sy TKHK m. 12/3’de; “Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.” düzenlenmiştir. Yani satıcı, üretici veya imalatçının ağır kusuru veya hilesi ile maldaki ayıp gizlenmişse, tüketici her zaman seçimlik haklarını kullanabilir.

Gizli ayıp, maldaki aksaklıkların ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte olup, tüketici ancak bir süre kullandıktan sonra fark edebilecektir. Bu sebeple, gizli ayıbın söz konusu olduğu hallerde, tüketicinin daha fazla korunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Kanunda ise, gizli ayıptan dolayı tüketicinin iki yıl geçse bile haklarını kullanabilmesi için, ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmiş olması aranmaktadır.

Bununla birlikte sürekli olarak arıza yapan bir ürün ile ilgili olarak da üründe gizli ayıbın varlığı veya satıcı ağır kusurlu kabul edilebileceği için yine süreden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  23.05.2019 Tarih ve E. 2017/563 K. 2019/605 sy kararında;

 “Nitekim yürürlük tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK’nın tüketicinin ayıp nedeniyle sahip olduğu seçimlik haklara ilişkin zamanaşımı süresini öngören 4/4. maddesi şu şekildedir:

Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir…

Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.

Davacı davalı firmadan satın aldığı buzdolabının soğutma işlevini yerine getirememesi nedeniyle 2009 yılında bir, 2010 yılında bir, 2011 yılında ise iki kez yetkili servislere başvurmuş, en son 2012 yılında yine aynı sorunun giderilememesi üzerine malı teslim almak istemeyerek davalıya gönderdiği ihtarname ile zararının giderilmesini talep etmiştir. Davalı satıcı sattığı ürünün onarımını yetkili servisler eliyle yürütmekte olup davacının tüm başvurularına rağmen arızanın giderilemediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan somut olayda üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetindeki arıza yönünden davalı satıcının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.”

SONUÇ

  1. Taraflar daha uzun bir süre belirlememişse, tüketici ayıptan doğan haklarını, ayıp daha sonra ortaya çıksa bile malın tesliminden itibaren iki yıl içerisinde kullanabilecektir
  1. Tüketici istediği hakkı kullanmakta serbest olmakla beraber, değişim hakkının kullanılması satıcı için orantısızlığa sebep olmamalıdır
  1. Değişim hakkının kullanılmasının taraflar arası orantısızlık sayılmaması; maldan beklenen faydanın sağlanamaması ve maldaki değer kaybının malın bedeline oranla yüksek olması hallerinde söz konusu olacaktır
  1. Maldaki ayıp onarım ile giderilmiş ise, tüketici değişim hakkını kullanamayacaktır
  1. Ürünün aynı sebeple birçok kez arızalanması ve sorunun giderilememesi hali üretimden kaynaklı “gizli ayıp” kabul edilerek satıcının ağır kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Tüketici bu durumda, diğer seçimlik haklarını teslimden itibaren iki sene geçse bile kullanabilecektir.

 

Av. Eren Evren                                                                                                                                              Stj. Av. Asena Bal