Havayolu Yolcu Taşımalarında Taşıyıcının Bagaj Sorumluluğu ve Manevi Tazminat

Mayıs 13, 2020

Karayolu, deniz ve demiryolu ulaşım araçlarına göre daha hızlı, ekonomik ve güvenilir olan havayolu ulaşım araçları günümüzde yolcular tarafından daha sık tercih edilmektedir. Hepimiz, gitmek istediğimiz yere sağsalim ve eşyalarımızda hiçbir hasar olmadan ulaşmak isteriz. Havayolu ile yaptığımız seyahatlerde en sık karşılaştığımız sorunlar bagajımızın hasarlı olarak, geç veya hiç teslim edilmemesidir. Bagaj sorumluluğu ile ilgili olarak yolcuların, büyük şirketlere karşı mağduriyetinin en aza indirilmesi için yolcu hakları ulusal ve uluslararası belgeler ile düzenlenmiştir.

Bu makalemizde, yolcuların bagajları ile ilgili sorun yaşaması halinde hangi şartlar altında taşıyıcı havayolu şirketine başvurabileceği, taşıyıcının bagaj sorumluluğu ve yolcuların bu kapsamda taşıyıcıdan manevi tazminat isteyip isteyemeyeceği değerlendirilecektir.

Sözleşmesinin Kapsamı ve Uygulanacak Mevzuat Nedir?

 

Havayolu taşıma sözleşmesi; yolcu veya yükün havayolu ile bir ücret karşılığında taşınması için yapılan sözleşmedir. Sözleşmenin tarafları yolcu ve taşıyıcıdır. Taşıyıcı; ücret karşılığı yolcu veya yük taşıma taahhüdünde bulunan kişidir. Yolcu ise; taşıyıcı ile yaptığı sözleşmeye dayanarak uçakta bulunan ve mürettebat dışında olan kimsedir.

İç hat (ulusal) havayolu taşımacılığında uygulanacak mevzuat ile dış hat (uluslararası) havayolu taşımacılığına uygulanacak kurallar birbirinden farklıdır. İç hat taşımasında uygulanacak mevzuat; 2920 sy. Türk Sivil Havacılık Kanunudur (TSHK). Dış hat taşımacılığında ise Varşova Konvansiyonu ve Montreal Konvansiyonu birlikte uygulanmaktadır[1]. Ayrıca, TSHK m. 106 gereği; yurtiçinde yapılan taşımalarda, bu kanunda hüküm bulunmaması halinde yine konvansiyon hükümleri uygulanacaktır.

Örneğin; İzmir’den İstanbul’a yapılan bir seferde TSHK hükümleri uygulama alanı bulurken, İstanbul’dan Almanya’ya yapılacak bir seferde ise Uluslararası anlaşmalarda da hüküm bulunmaması halinde, TTK uygulama alanı bulacaktır.

Ayrıca TSHK m. 124; taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılmasına ilişkin hükümlerin iç hat taşıması dahi olsa, doğrudan Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre belirleneceğini düzenlemiştir.

Yolcunun Beraberinde Bulunan Bagajının ve Kişisel Eşyasının Taşınmasını İsteme Hakkı

 

Bagaj; yolcunun beraberinde getirdiği ve yolcu ile beraber taşınan kişisel eşyasıdır. Bagajı, yolcunun taşıyıcıya teslim edip etmemesi bakımından; teslim alınan bagaj ve el bagajı veya kabin bagajı olarak ikiye ayırabiliriz. El bagajı, yolcuya tahsis edilen alanda bulunur ancak kabin bagajı yine yolcunun yanında ancak kendisine tahsis edilmeyen alana yerleştirilir.

Havayolu şirketinin, taşıma sözleşmesinden doğan asli borcu “taşıma borcudur”. Bu borcun kapsamına, yolcunun beraberinde getirdiği bagaj ve kişisel eşyasını taşıma borcu da dahildir. Yolcu da, kişisel eşya ve bagajının taşınmasını taşıyıcıdan talep etme hakkına sahiptir. Taşıyıcının bagaj sorumluluğu bulunmaktadır.

Nitekim yolcunun bu hakkı TSHK m.108’de; “Taşıyıcı; yolcunun bagajlarını ve beraberindeki kişisel eşyasını taşıma sözleşmesinde belirlenen şartlar dairesinde, ücretsiz olarak taşımaya mecburdur.” düzenlenmiştir.

Yasada her ne kadar bagaj ve kişisel eşyanın ücretsiz taşınacağı ifade edilmiş ise de, uygulamada havayolu şirketleri belirli miktar ağırlığı geçen bagajlardan taşıma sözleşmesi çerçevesinde ek ücret talep etmektedir.

Bagajın Kaybı veya Hasara Uğraması Durumunda Taşıyıcının Sorumluluğu Nedir?

 

Taşıyıcının bagaja, teslim aldığı andan yolcuya teslim ettiği ana kadar yani hakimiyetinde bulunduğu süre boyunca bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunmaktadır. (TSHK m.121 f.2) Taşıyıcının bu yükümlülüğü, taşıma sözleşmesi gereği akdi bir yükümlülüktür. Taşıyıcı, ücrete tabi olsun veya olmasın aldığı bagajların kaybı ve uğradığı hasarlardan sorumludur. Bagaja özen gösterme yükümlülüğü, taşıyıcının teslim borcunu yerine getirmemesi halinde yani bagajın kaybolmasını da kapsamaktadır.

Taşıyıcının bagaja bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlalinden sorumluluğu iç hukukta TSHK m.121’de; “Tescil ettirilmiş bagaj veya yükün kaybı veya zarara uğraması halinde, zarara sebebiyet veren olay, havayolu ile taşıma sırasında meydana gelmiş ise zarardan taşıyıcı sorumludur.” düzenlenmiştir.

El bagajları kapsam dışında olmak üzere, bagajın taşıyıcı firma yetkilisine teslim edilip, bagaj kuponu ile kayıt altına alınması bagajın tescil edildiği anlamındadır. Taşıyıcının bagaj kuponu düzenlememesi sözleşmenin geçerliliğini etkilemeyeceği gibi bagajın hasarı veya kaybı durumunda taşıyıcının sorumluluğunu kaldırmayacaktır. Ancak taşıyıcı iç hat seferlerinde ve Varşova Konvansiyonu’nun uygulanması durumunda bagaj kuponu düzenlememesi sebebi ile, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan hükümlerden yaralanamayacaktır (TSHK m. 109/2).

Yolcu bakımından bagaj kuponu da bagajın taşıyıcı tarafından teslim alındığına karine teşkil etmektedir. Bu nedenle bagaj kuponu yolculuk sonuna kadar, bagaj teslim alındıktan sonra dahi bagajda veya içerisindeki eşyalarda hasar veya eksiklik olmadığı kontrol edilene kadar saklanmalıdır.

Bagajınız Kayboldu veya Hasarlı Şekilde Teslim Edildiyse Taşıyıcının Bagaj Sorumluluğu Neleri Kapsar ve Yolcu Ne Yapmalı ?

 

Yolcunun ilk etapta ne yapması gerektiği TSHK m. 128’de düzenlenmiştir;

Yasaya göre; bagajın veya içindeki eşyaların hasarlı olarak teslimi halinde eğer ilk bakışta anlaşılabilecek bir hasar söz konusu ise derhal, sonradan anlaşıldı ise teslim alınmasından itibaren 7 gün içerisinde taşıyıcı firmaya yazılı olarak bu durum bildirilmelidir. Bagajın kaybı halinde ise; teslimden itibaren 21 gün içerisinde taşıyıcıya yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. Yolcu bu sürelere uymaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açamayacaktır.

Bagajın hasarı, kaybolması ve geç teslimi durumunda taşıyıcının sorumluluğu Sivil Havacılık Kanunu ve Montreal Konvansiyonu hükümleri gereğince belli oranlarda sınırlandırılmıştır. Yani, taşıyıcının ödeyebileceği üst sınırlar belirlenmiştir. TSHK sorumluluk sınırı konusunda Konvansiyona atıf yapmıştır. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda Konvansiyon hükümlerine göre sorumluluğun sınırı belirlenmektedir. Sorumluluğun maddi hasarlara yönelik hesaplaması ise herhangi bir ülkenin para biriminden bağımsız ve uluslararası da geçerli olacak şekilde  “SDR ( Special Drawing Rights- Özel Çekme Hakkı)”  biriminden belirlenmektedir. SDR birimi zamansal olarak değişebilmektedir. Şu an için 1 SDR’nin 9,47 TL’ye denk geldiğini söyleyebiliriz.

Montreal Sözleşmesinin yürürlüğe giren ilk metninde bagaj hasarı, kaybı ya da geç teslimi durumunda havayolu şirketinin sorumluluğu yolcu başına 1000 Özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlandırılmıştı. Ancak sınır, Sözleşmenin 24. maddesi gereği Aralık 2009’dan itibaren 1131 SDR’ye yükseltilmiştir.

Şu an geçerli olan sorumluluk sınırı ise, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından 28 Aralık 2019’dan itibaren 1288 SDR’ye yükseltmiştir. Sınır ülkemiz açısından da geçerli olacaktır. Buna göre Türk mahkemeleri nezdinde ister iç hat ister dış hat uçuş söz konusu olsun, bagaj hasarı, kaybı ya da geç teslimi durumunda yeni sınıra göre azami 12,197,36TL’ye kadar tazminat talep edilebilecektir.

Montreal Konvansiyonu’nun 22. Maddesi gereği, teslim alınan bagaj bakımından, eğer yolcu bagajı taşıyıcıya teslim ettiği anda bagajın değeri hakkında özel bir beyanda bulunmuş ve taşıyıcının istediği ilave taşıma ücretini ödemişse, taşıyıcı beyan edilen değeri geçmeyecek şekilde tazminat ödemekle sorumlu olacaktır.

Taşıyıcının sorumluluktan kurtulması bakımından ise iç hat ve dış hat uçuşları bakımından bir ayrım vardır. Yurt içi taşımlarında TSHK m. 123 gereği; taşıyıcı, zararı önlemek için gerekli olan bütün tedbirleri aldığını veya bu tedbirleri alma olanağı bulunmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktır. Dış hat seferleri bakımından taşıyıcının “kusursuz sorumluluğu” kabul edilmiştir. Buna göre zarar, bagajın kalitesinin kötülüğünden kaynaklanan bir durumdan veya yolcunun kendi kusurundan kaynaklanmadığı sürece taşıyıcı her durumda sorumlu olacaktır.

Teslim alınmayan el bagajı için ise, TSHK’da düzenlenmemiş olduğu için Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre belirlenecektir. Konvansiyona göre; kişisel eşyalar dahil olmak üzere teslim alınmamış bagajın kaybı veya hasara uğraması halinde taşıyıcı; kendisinin, çalışanının veya acentesinin kusuru var ise sorumlu olacaktır.

Taşıyıcı, Yolcunun Uğradığı Manevi Zararlardan Sorumlu Olur Mu?

Manevi zarar; kişinin, kişilik değerlerine yapılan haksız saldırı neticesinde uğradığı zarardır. Bagajın kaybı veya hasar görmesi durumunda yolcu maddi zarara uğrayabileceği gibi manevi zarara da uğrayabilmektedir. Hem TSHK hem de Konvansiyon hükümleri, taşıyıcının, yolcunun uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu belirtmiş ancak, zararın maddi veya manevi olması yönünde bir ayrıma gitmemiştir.

Konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.2019 Tarih ve 2017/1976 E. 2019/81 K. sy. Kararında;

“Davacının pazarlama müdürü olarak çalıştığı şirket için, yurtdışında bulunan başka bir şirket ile fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere gerçekleştirdiği seyahat sonunda davacının İspanya’ya ulaşmasından sonra içerisinde iş giysileri, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulunun kaybolduğu anlaşılmış, bavulun kendisine ertesi gün teslim edileceğinin söylenmesi üzerine davacı randevusunu ertelemiş, ertesi gün de bavul teslim edilmediği için, iş görüşmesi için gereken eşyaları bulunmadığından Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldığı anlaşılmıştır.

Mahkemece, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından “yapılan seyahatin özelliği dikkat alındığında, davacının beraberinde götürmekte olduğu eşyalar olmaksızın iş görüşmesine gidememesi ve yurtdışında bulunan şirket ile sözleşme yapma şansını kaybetmesi nedeniyle iş yerinde beceriksiz bir yönetici olarak algılanması ve seyahatin amacına ulaşamaması durumları, davalı taşıyıcının akde aykırılık oluşturan davranışı nedeniyle meydana gelmiş olup, bu durumda dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesine göre manevi tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir.” Gerekçeleri ile bu karar bozulmuştur.

Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.05.2019 Tarih ve 2017/44 E. 2019/508 K. sy Kararında da;

“Turla Mısır seyahatine gidecek olan davacının davalı şirkete ait uçakla Ankara’dan İstanbul’a uçtuğu, Ankara’da verdiği bagajının İstanbul’da kendisine teslim edilemediği, davalı şirket görevlilerinin bagajın Moskova uçağına konulduğu için kendisine teslim edemeyeceklerini ancak Moskova’dan geri getirtilip seyahate gideceği yere ulaştırılacağını söyledikleri, bunun üzerine davacının Mısır’a uçtuğu, indiğinde bagajının gönderilmemiş olduğunu öğrendiği, davalı şirkete ulaşıp bagajının akıbetini öğrenmek için seyahati boyunca emek ve mesai harcadığı, bagajında kullandığı ilaçları, el kamerası ve seyahat için gerekli diğer kişisel eşyalarının bulunduğu, bagajında bulunan ilaçlarını kullanamadığı ve seyahatini el kamerası ile kayıt altına alamadığı, bagajın davacıya Türkiye’ye döndükten çok sonra teslim edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bagajın teslim edildiği sırada tutulan tutanak ile valizin kilit sisteminin kırıldığı ve eşyalarının karıştırıldığı tespit edilmiştir.

Davacının dinlenme, eğlenme ve tatil amacıyla gittiği Mısır’da ilk günden itibaren üzerindeki elbiseyle kaldığı ve bagajının gönderileceğinin belirtilmesine rağmen gönderilmediği, tatil sırasında antidepresan ilaçlarını kullanamadığı ve bir daha tekrarlanamayacak kişisel öneme sahip anları kamerası ile kayıt altına alamadığı, tüm bu hususlar nedeniyle davacının huzur içinde tatil yapmaktan çok bagajına ulaşabilme çabasıyla ve giderek artan stres içinde seyahati tamamladığı aşikardır. Bagajın Türkiye’ye döndükten çok sonra teslim edilmesi ve valizin kilit sisteminin kırılarak eşyalarının karıştırılmasının da davacının kişilik haklarını ihlal ettiği ortadadır.” Gerekçeleri ile direnme kararı onanmış ve manevi tazminata hükmedilmiştir.

Yargıtay, Borçlar Kanunu m. 58 gereği manevi tazminata hükmedilebileceğini belirtmiştir. Manevi zarar talebinin değerlendirmesini her olayın özelliğini dikkate alarak yapmaktadır. Bu doğrultuda; yolcunun bedensel ve ruhsal bütünlüğü ile kişinin adı, onurunu, sır alanını, mesleki itibarı gibi kişilik haklarının vazgeçilmez unsurları da korunmuş olacaktır.

SONUÇ OLARAK;

  1. Taşıyıcı, ücrete tabi olsun veya olmasın aldığı bagajların kaybı ve uğradığı hasarlardan sorumludur

 

  1. Taşıyıcının sorumlu olduğu sınır dahilinde yolcular; ister iç hat ister dış hat uçuş söz konusu olsun, azami 12,197,36TL’ye kadar tazminat talep edilebilecektir

 

  1. Ancak; yolcu bagajı taşıyıcıya teslim ettiği anda bagajın değeri hakkında özel bir beyanda bulunmuş ve taşıyıcının istediği ilave taşıma ücretini ödemişse, taşıyıcı beyan edilen değeri geçmeyecek şekilde ortaya çıkan zarardan sorumlu olacaktır

 

  1. Her olayın özelliği ayrı ayrı değerlendirilmek şartı ile; bagaj kaybı, hasarı veya geç teslimi hallerinde ayrıca manevi tazminat talebi mümkün olacaktır

 

[1] Montreal Konvansiyonu, Varşova Konvansiyonundan daha sonra yürürlüğe girmiş olsa da, tamamen etkisiz hale getirmemiştir. Türkiye her iki konvansiyona da taraftır. Dış hat uçuşlarında, eğer ilgili diğer ülke Montreal Konvansiyonunu benimsememiş ise katılım sağladıysa Varşova Konvansiyonu uygulanacaktır. Ancak ülkeler herhangi bir konvansiyona taraf değilse, ilgili ulusal hukuk uygulanacaktır.

Av. Eren Evren                                                                                                                                       Stj. Av. Asena Bal