İnternet ve Teknolojik Altyapılarda Gerçekleşen Aksaklıklar Mücbir Sebep Olarak Değerlendirilebilir mi ?

Ağustos 10, 2020

Türk yargı sisteminde, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağının kesilmesi hallerinde kusursuz sorumlu olan kişinin sorumluluktan kurtulacağı haller olarak tanımlanmaktadır. Özel hukuk alanında söz konusu kavram, bir borcun ifa edilmesini imkânsız hale getiren ve borçludan kaynaklanmamış olan haller için kullanılmaktadır. Unsurları arasında, borçludan bağımsız olma, öngörülemez olma ve kaçınılamaz bir olay niteliği taşıma unsurları bulunmaktadır.

  • Mücbir Sebep Nedir ? 

T.C. Adalet Bakanlığı’nın Hukuk Sözlüğü başlıklı internet sayfasında Mücbir Sebep:

“Zorlayıcı nedenler, önceden gözönüne alınmasına ve bunun sonucu olarak ortadan kaldırılmasına olanak bulunmayan ve dış bir etkiden ileri gelen olay” olarak tanımlanmaktadır.

Ancak tüm bu tanım ve belirlenen unsurların yanında mücbir sebep olarak nitelendirilen olguların, günümüzdeki teknolojik gelişmeler çerçevesinde değerlendirildiğinde farklı bir boyut kazanacak olması da kaçınılmaz bir gerçektir.

Aslında, kesin ve sınırlı bir şekilde tanımlamasının yapılmamış olması ve belirli durumlara özgülenmediği gibi kanunlarda sınırlı sayıda belirtilmemiş olması; hangi durumların mücbir sebep olarak sayılabileceğin çeşitli alanlarda yetkili mercilerin takdirine bırakılmış olması da mücbir sebep tanımlarının yeni teknolojik gelişmelerle nasıl ve neden değişebileceği konusunda bizlere ipuçları verdiği gibi imkan da sağlamaktadır.

  • Internette Meydana Gelen Arıza Sebebi ile Yaşanan Bağlantı Hatası Mücbir Sebep Olarak Gösterilebilir mi ?

Bu kapsamda yapılacak bir değerlendirmede; bilindiği üzere, günümüzde ticari şirketler, devlet yapılanmaları, organizasyonlar, bankalar, bireysel iletişim araçları vb. teknolojik aletlerin neredeyse tamamı internete bağlı çalışmaktadır. Bu denli geniş bir yelpazeye yayılmış internet yapısında ve teknolojik aletlerde ortaya çıkacak sorunlar mücbir sebep olarak değerlendirilebilecek midir?

İnternet Mücbir Sebep

İnternet dahil olmak üzere teknolojik altyapıdaki teknik sıkıntıların mücbir sebep sayılıp sayılamayacağı hususunda dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri, bu tür aksaklıkların giderilmesi için teknik bir bilgi birikiminin gerekiyor olmasıdır. Ayrıca, problemleri çözmek için elverişli bir bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olunsa bile belirli bir süre için bu problemlerin giderilemeyeceği gerçeği de her zaman karşımıza çıkabilmektedir.

Problemlerin çözümlenebilmesi için teknik bir bilgi birikimi ve tecrübe gerektiren bu tür alanlarda ortaya çıkan aksaklıklara anında müdahale etme imkânı da her zaman bulunmamaktadır. Değil anında, bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde ortaya çıkan; çözümlenemeyen yahut çözümlense bile kalıcı sorunlara sebep olan teknik aksaklıklar oldukça fazladır.

Bireylerin gerekli bilgi birikimine sahip olmadıkları; sahip olsalar bile anında çözmeyecekleri teknik aksaklıkların varlığı bu noktada mücbir sebep koşullarının oluşup oluşmadığı sorusuna halen daha cevap verememektedir. Bütün bunların yanında bu tür teknik sorunların, internet ağındaki problemlerin vb. aksaklıkların bireyin kendi yaptığı eylemlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da ayrıca sorulması gereken bir sorudur. Zira, bireylerin kendilerinin sebep olduğu problemler yine onlar için mücbir sebep sayılmayacaktır. Yani mevcut aksaklık ile aksaklık sebebiyle istediği işlemleri gerçekleştirememekte olan bireyin eylemleri arasında bir illiyet bağının bulunup bulunmadığı da tartışılmalıdır. Anlaşılacağı üzere eylemler ve sonuçları arasında bir illiyet bağının bulunmaması gerekmektedir.

Peki, tüm bu durumlar teknolojik altyapılardaki problemlerin mücbir sebep sayılmaları için yeterli midir? Ortaya çıkan tüm bu teknolojik problemler sebebiyle gerçekleştirilemeyen işlemlerin başka yollarla yapılıp yapılamayacak olması da düşünülmesi gereken bir husustur.

Örnek vermek gerekirse internet üzerinden yapılan bir bankacılık işlemi internetin ikamesi herhangi bir platformda ya da bankada fiziken yapılabiliyorsa teknik aksaklıklar mücbir sebep olarak sayılabilecek midir? 

Konunun özüne inildikçe karşımıza pek çok soru çıkacaktır. Bu sorular sorulurken hangi koşulların mücbir sebep olarak sayılmakta olduğunun da irdelenmesinde fayda vardır.

Öğreti ve uygulamadan örnek vermek gerekirse,

  • Ağır hastalıklar,
  • Tutukluluk hali,
  • Yangın,
  • Yer sarsıntısı gibi afetler,
  • Su basması gibi afetler,
  • Ağır kazalar

durumların genel olarak mücbir sebep olarak kabul edildiği görülmektedir.

Görüleceği üzere bu hallerin ortak yönleri, bireylerin iradeleri dışında gelişen ya da bireylerin kendi iradeleri ile mevcut halleri değiştirme imkanlarının olmadıkları durumlar olmasıdır.

  • Mücbir Sebep ve Kaçınılmazlık Unsuru

Tüm bunların yanında “kaçınılmazlık” ilkesinin de dikkate alınması konu açısından fayda sağlayacaktır. Bahsi geçen kaçınılmazlık, olayların meydana geldiği zaman diliminde geçerli bilimsel ve teknik gelişmelerle orantılı olarak alınması gereken tüm önlemlere rağmen, söz konusu mücbir sebep sayılabilecek olayların meydana gelmesi ile ilgili bir haldir. Önlenemezlik ve öngörülemezlik halleri kaçınılmazlık açısından belirleyicidir.

“Makale konusu internette gerçekleşen ya da teknolojik altyapısal sorunların öngörülebilirliği ve bu doğrultuda önlenebilirliği mümkün müdür?” sorusuna cevap için bir örnekleme üzerinden gidilebilir.

Unutulmamalıdır ki, teknolojik yapılar her zaman öngörülebilir olmamakla birlikte gelişim süreci içinde üstüne konularak gelişen, ortaya çıkan problemlerle de eksikliklerin giderilebildiği yapılardır. Birbirinden bağımsız gelişen teknolojik ve bilimsel eylemler de mevcuttur.

Yani, Türkiye’de ve dünyanın geri kalanında kullanılan güncel ve güvenilir bir güvenlik sistemini kullanan bir Şirket’in, alınabilecek bütün önlemler alınmasına rağmen bir hacker saldırısına uğraması ve “data”sının yani verilerinin çalınması durumunda mücbir sebepten bahsedilebilecek midir?

Bu noktada şu ele alınmalıdır, söz konusu Şirket’in konuya ilişkin bilgi asimetrisi mevcutsa, piyasada alması beklenen bütün önlemleri aldıysa ve kendi dahli dışında gelişen bir olay da mevcut olduğu durumda verilerin kullanımına ya da verilere ilişkin diğer yükümlülüklere yönelik mücbir sebepten bahsedilebilmedir. Fakat burada önemli olan unsur her şeye rağmen öngörülebilirliğin, önlenebilirliğin olmaması ve mağdurdan bağımsız olma koşulunun sağlanmış olmasıdır.

Teknolojik yapılardaki aksaklık ve problemlerin, önlenebilir ya öngörülebilir durumlarla karıştırılmaması oldukça önemlidir. Kabul edileceği üzere her durum mücbir sebep sayılamaz.

İnternet Mücbir Sebep Kaçınılmaz

Konuyu başka bir boyutta ele alalım;

Dünya’nın çeşitli coğrafyalarında bulunan internet trafik santrallerinden birinde, örneğin Linx (London Internet Exchange) adlı yerde sistemsel bir arıza ya da elektrik kesintisi gerçekleştiği takdirde internet trafiğinin kesintiye uğraması durumu ortaya çıkacaktır. Bunun sonucu olarak, internet üzerinden süreli işlemler yapması gereken ve bu internet merkezine bağlı Şirketlerin işlemlerini gerçekleştirememesi durumlarında mücbir sebep durumlarının ortaya çıkması söz konusu olabilecektir.

Ya da bir hukuk bürosunun, yapılması gereken bir süreli işi, bulunduğu coğrafyadaki internet sisteminin çökmesi üzerine internet aracılığıyla yapamaması durumunda ve fiziken de yapma imkanı yoksa mücbir sebepten faydalanması durumu oluşacak mıdır? Örneğin, hukuk bürosuna bir müvekkilin gün içinde sabah saatlerinde bir evrak teslim ettiğini ve bu evrakın gün içinde internet aracılığıyla Yurtdışındaki bir Şirket’e sunulması gereken bir evrak olduğunu varsayalım; sunulması gereken günde evrakın internetteki aksaklıktan dolayı sunulamamış olması hukuk bürosunu müvekkile karşı sorumlu konuma getirecek midir? Yoksa mücbir sebep hali ortaya çıkmış mıdır?

Başka bir örnekte, internet sisteminin belirli bir coğrafyada arızalanması sonucu internet üzerinden hiçbir işlemin yapılamıyor olması durumunda; internetin kullanılamadığı bölgede bulunan şirketlerin yapamadıkları işlemler sebebiyle dış ticaret alanında diğer yabancı Şirketlere karşı ifa edemedikleri yükümlülükleri boyutunda bir mücbir sebep hali oluşacak mıdır?

Bu noktada ilk düşünülmesi gereken internet üzerinden yapılamayacak işlemlerin fiziken ya da başka bir yolla yapılıp yapılamayacağıdır.

Daha sonrasında, şirketler açısından öngörülemez ve önlenemez bir durum söz konusu mudur?

Burada internet sistemini kullanamayan, sisteme erişemeyen Şirketlerin kontrollerinin dışında gerçekleşen bir durum söz konusudur. Ayrıca, Şirketler’in sözleşme akdettikleri tarihlerde, sonrasında internet sisteminin büyük çapta bir arızalanması durumunun gerçekleşmesinin öngörülemeyecek olduğu da söylenebilir. Bu arızalanma durumu öngörülse dahi internetin kullanılamayışının somut etkilerinin ne denli büyük olacağının tahmin edilemeyecek olduğu da ortadadır. Ayrıca bu durum öngörülse dahi bağımsız Şirketlerin bu denli büyük çaplı ve kendilerinde bağımsız gelişen bir olayı önleyebilmeleri de mümkün değildir. Bu sebeple mücbir sebep halinden bahsedilebilmelidir.

Tüm bunlar düşünüldüğünde unutulmamalıdır ki, dünya nüfusunun büyük bir bölümü internet ve teknolojik gelişmeler odaklı bir hayat sürmekte; dolaylı ya da doğrudan bu sistemin bir parçası olarak yaşamaktadır. Fakat dünya nüfusunun yine çok büyük bir bölümü internet ve teknoloji yönetimini bilmemekte olup sistemin nasıl çalıştığına dair en ufuk bir fikir sahibi de değildir. Hayatımıza bu denli girmiş fakat bize de bir o kadar uzak teknolojilerde ortaya çıkacak çeşitli sorunların mücbir sebep sayılmaları neden mümkün olmasın? Mücbir sebeplerin beraberinde getirdiği aşırı ifa güçlüğü ya da ifa imkansızlığı durumları; önlenemezlik ya da illiyet bağının yokluğu gibi koşullar düşünüldüğü takdirde günümüzde ve gelecekte bu koşulların teknolojik gelişmeler için de geçerli olabileceği düşünülmesi gereken bir konudur. Belki de mücbir sebep tanımı ileride teknolojik gelişmeler ile yeni nitelikler de kazanacaktır.

Sonuç olarak;

Gelişen teknolojiler ile hayatın yaşanış biçimi, günlük rutinler değişmekte hayatımıza giren yeni araçlar ile yeni kavramlar karşımıza çıkmaktadır. Değişen günlük rutinler, hukuk sisteminde “yeni mücbir sebep” ler oluşturulması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

Teknoloji alanı içinde tüketici konumunda olanların bilgi asimetrisi yüksektir ve bu durum gelişen aksaklıklara anında müdahale imkanını oldukça kısıtlamaktadır.

Mağdurlardan bağımsız bir şekilde öngörülemez ve önlemez nitelikte olan, aşırı ifa güçlüğü ya da ifa imkansızlığı yaratan teknolojik altyapılarda meydana gelen problemler mücbir sebep olarak kabul edilmelidir.

Av. Eren Evren                                                                                                                              Stj. Av. Can Hakan