Özel Okul Velilerin Covid-19 Sürecinde Hakları Nelerdir?

Mayıs 11, 2020

Dünyayı etkisi altına alan ve ne zaman sona ereceği öngörülemeyen Covid-19 Salgınının birçok alanda etkisini göstermesiyle birlikte alınan tedbirler doğrultusunda birtakım yeni uygulamalar ve bu uygulamaların doğurduğu sorunlar ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de salgının yayılmasının önlemesi amacıyla öğretim faaliyetlerine ara verilmiş; verilen bu kararla eğitim kurumları uzaktan eğitim sistemine geçmiştir. Bu yazımızda da özel okul velilerinin haklarını, Özel Eğitim Kurumları ile yapılan okul sözleşmesini Covid19 kapsamında ele alıp; uzaktan eğitim faaliyetlerinin asıl eğitim yerine geçip geçmeyeceğini ve bu doğrultuda ödenen ücretlerin iadesi hususunu değerlendireceğiz.

Covid-19 salgınının mücbir sebep teşkil edip etmeyeceği her somut olayın objektif şartlarına göre değerlendirilmelidir. Özel Eğitim Kurumlarının uzaktan eğitim sistemine geçmesiyle; verilen uzaktan eğitimin niteliği, müfredat ile ilişkisi ve eğitim saatlerinin asıl eğitim saatleri ile paralelliğinin değerlendirilmesin sonucunda mücbir sebebin varlığı tespit edilebilecektir.

Özel Eğitim Kurumları ile yapılan okul sözleşmesi; tam iki tarafa borç yükleyen, üçüncü kişi yararına yapılan, hizmet edimini içeren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilen bir tüketici sözleşmesidir. İlgili kanunda ifa imkansızlığına ilişkin bir düzenlenmenin olmaması sebebiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri esas alınacaktır.

Ancak önemle belirtmek gerekir ki; okul sözleşmesinde işbu ihtilafa ilişkin bir düzenleme mevcut olabilir. Ahde vefa ilkesi gereğince öncelikli olarak okul sözleşmesi hükümlerine bakılmalı, sözleşmede bir düzenleme bulunmuyorsa ifa imkansızlığına ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun hükümleri uygulama alanı bulacaktır.

Velilerin özel eğitim kurumlarına yapmış oldukları ödemelerin iadesi mümkün müdür?

Özel eğitim kurumları ile yapılan okul sözleşmelerinde öğrenim ücretiyle birlikte 20.03.2012 Tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği m.53/5 uyarınca yemek, servis, yatakhane, kitap-kırtasiye ve benzeri hizmetler karşılığında ücretlerin düzenlenmesi mümkündür.  Öğretim faaliyetlerine fiziki olarak ara verilmesi ve uzaktan eğitim sistemine geçilmesiyle sözleşmede yer alan yukarıda yazılı bazı edimlerin ifasında imkansızlıkların doğması kaçınılmaz olmuştur. Bu sebeple asli edim ve yan edimleri iki başlık altında ele alacağız.

  1. Öğrenim Ücretlerinin Özel Okullarca İadesi

Uzaktan eğitim sistemine geçilmesiyle asıl eğitimin, uzaktan eğitim ile bir tutulup tutulmayacağı tartışmalı bir hal almıştır. Uzaktan eğitimin, asıl eğitimin müfredatı ile paralel gitmesi ve verilen eğitim süresinin, asıl eğitim süresini kapsıyor olması halinde bir imkansızlıktan söz etmek hakkaniyetli olmayacaktır. Bu sebeple her somut olay objektif koşullarına göre ayrıca değerlendirilmelidir.

Örneğin ortaokul ve lise gibi görece büyük yaşta çocukların fiili eğitimlerinin yerine uzaktan eğitimin geçmiş olması karşısında, verilen eğitimin canlı olup olmadığı, süresinin fiili eğitime yaklaşıp yaklaşmadığı hususları değerlendirilmeli ve hakkaniyet doğrultusunda bir karara varılmalıdır.

Yine kreş, anaokulu ve ilkokulun ilk sınıfları gibi eğitimlerin teorikten ziyade pratiğe dayandığı ve uzaktan eğitim ile asıl eğitimin amacına ulaşmasının çok zor olduğu durumlarda ifa imkansızlığı gündeme gelecek ve taraflar için borç sona erecektir. İmkansızlığın doğduğu aydan itibaren esas alınarak, velinin ödemesini gerçekleştirmiş olduğu öğrenim ücretinin iadesi gündeme gelecektir.

2 Yemekhane, Yurt, Servis Hizmetleri ve Kırtasiye-Kitap Ücretlerinin Özel Okullarca İadesi

 

Uzaktan eğitim sistemine geçilmesiyle; kurumun yemek, barınma, servis ve kitap-kırtasiye hizmetlerini ifa etmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda yan edim niteliğine sahip edimlerin imkânsız hale gelmesi durumunda 6098 Sayılı Borçlar Kanunu TBK m.137 uyarınca kısmi ifa imkansızlığı gündeme gelecektir. Uzaktan eğitim sistemine geçildiği andan itibaren bu bedelleri ödeme yükümlülüğü olmayacak ve Veliler tarafından bu bedeller peşinen ödenmiş ise; imkansız olan kısmın iadesini talep edilebilecektir.

  • Ücretlerin Peşin Ödenmesi Halinde

 

Öğrenim ücretinin peşin ödenmiş ve yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda değerlendirme yapıldığında imkansızlıktan söz edilebilir olması halinde; veli, öğretime ara verilmesi kararından itibaren verilecek olan hizmet süresine ilişkin ücretlerin iadesi kurumdan talep edebilir.

Ancak iadenin talep edilebilmesi için eğitim ve öğretim yılının tamamlanması gerektiği düşünülebilir. Çünkü ücretler eğitim yılı için ödenmiş olup bu eğitim yılı içerisinde okulların telafi yapabilecekleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Önceden yapılacak bir talep veya açılacak davada, eğitim kurumlarının eğitim yılının henüz bitmediği ve ileride telafi eğitimi verilebileceği yönünde savunma yapma imkanları olacaktır.

  • Ücretlerin Taksitli Eğitim Sistemi ile Ödenmesi Halinde

 

Öğrenim ücretlerinin peşin ödeme dışında gerçekleştirildiği bir uygulama daha vardır. Taksitli eğitim sistemi adı altında uygulanan; özel eğitim kurumu, ilgili banka ve veli arasında bağlı nitelikte bir kredi sözleşmesi akdedilir. Bu şekilde eğitim ücreti ilgili banka tarafından kuruma ödenir, veli de akdedilen sözleşme doğrultusunda eğitim ücretine ilişkin krediyi taksitler halinde bankaya öder. Ancak Covid19 salgınıyla birlikte veliler için kredi sözleşmesinin akıbeti, taksitlerin ödenip ödenmeyeceği hususu sorun olmuştur.

Yukarıda anlattığımız hususlar dikkate alınıp, her somut olayda ayrıca incelenerek; özel eğitim kurumunca salgın sonrasında ifası kısmen ya da tamamen mümkün olmayan hizmetlerin ücretlerinin iadesine ilişkin 6502 Sayılı Yasa m.30/4 uyarınca müteselsilen sorumlu olan ilgili banka ve kuruma başvurularak “sözleşmeden dönme” ya da “bedelde indirim” talep edilmesi mümkündür.

Önemle belirtmek gerekir ki; uzaktan eğitim sistemi ile asıl eğitimin niteliğinde -mücbir sebebin de varlığı dikkate alınarak- bir kayıp yaşanmamış, müfredat ve asıl eğitim süreleri doğrultusunda bir sistem oluşturulmuş ve uygulanıyor ise imkansızlıktan söz etmek hakkaniyetli olmayacaktır. Covid19 Salgının öngörülemeyecek nitelikte olması, eğitimin de süreklilik arz etmesi sebebiyle; güncel gelişmelere adaptasyonun da gerekliği olduğu hususu dikkate alınmalı ve hükümler de bu doğrultuda değerlendirilip uygulanmalıdır.

Sonuç

  • Asıl eğitim ve uzaktan eğitimin niteliğini imkansızlığın oluşup oluşmadığını belirlediğini belirtmekle birlikte bu imkânsızlık hali her somut olaya göre ayrıca değerlendirilmelidir.

 

  • 2019-2020 öğretim yılının henüz bitmemiş olması, salgının şu an için yatay bir ivmeyle hareket ediyor oluşu ve Kurumların telafi niteliğinde bir eğitim yapıp yapmayacağına dair bir açıklamanın öğretim yılının bitmemiş olması sebebiyle yapılmadığı hususu dikkate alındığında imkansızlığa dayanarak öğrenim ücretlerin iadesi için başvurmak pek sağlıklı olmayacaktır.

 

  • Ancak asıl edim olan öğrenim hizmeti dışında kalan yurt, yemekhane ve servis hizmetlerinin; öğretime fiziki olarak ara verilmesiyle kısmi ifa imkansızlığının vukuu bulduğu ve velilerin bu hizmetlere ilişkin ödemiş oldukları ücretlerin iadesini talep etmesi mümkün gözükmektedir.

 

 Av. Tuğçe Dağ                                                                                                                                                          Av. Eren Evren